-
1 ayrı düşmek
а) оказа́ться вдали́ друг от дру́габ) не ужива́ться [друг с дру́гом] -
2 ayrı
отде́льный* * *1.1) отде́льный, обосо́бленныйayrı ev — отде́льный дом
ayrı oda — изоли́рованная ко́мната
2) осо́бый, друго́йbu, ayrı mesele — э́то - друго́й вопро́с
3) ра́зный, разли́чный2.potin bağları ayrıdır — на боти́нках шнурки́ ра́зные
отде́льно, изоли́рованноayrı yaşamak — жить отде́льно
••- ayrı düşmek
- ayrı gayrı bilmemek
- ayrısı gayrısı olmamak
- ayrı seçi yapmak
- ayrı seçi yok
- ayrı tutmak -
3 ayrı
1) отде́льный, осо́бый; изоли́рованныйayrı düşmek — быть разлучённым с кем
ayrı ev — отде́льный дом
ayrı oda — изоли́рованная ко́мната
2) друго́й, осо́бый
См. также в других словарях:
ayrı düşmek — 1) birbirinden uzakta kalmak 2) mec. uyuşmamak Düşüncelerimiz çok ayrı düşüyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrı — sf. 1) Yerleri bir olmayan Beraber misiniz, ayrı mısınız? 2) Başka, başka türlü Bu ayrı konu. 3) zf. Yalnız, tek başına Birleşik Sözler ayrı ayrı ayrı basım ayrı cinsten ayrı çanak yapraklılar … Çağatay Osmanlı Sözlük
cüdâ — (F.) [ اﺪﺝ ] ayrı. ♦ cüda kalmak ayrı düşmek, uzak kalmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜFARAKAT — Ayrılık. Bir yere bırakıp gitmek. Dostlarından ayrı düşmek. * Fık: Karı kocanın talâk veya fesh ile birbirlerinden ayrılmaları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
uzak — sf., ğı 1) Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı Mualla, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu. P. Safa 2) Arada çok zaman bulunan Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez. 3) Eli, gücü veya hükmü yetişmez O böyle işlerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
CELÂ' — Gurbete düşmek, memleketinden ayrı olmak. Şehrinden ve meskeninden çıkmak. * Başkalarını çıkarmak. * Açık haber. * Ruşen olmak, parlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük